5 Mart 2013 Salı

ANNE PAMUK PRENSES'İN ADI NEDEN PAMUK?

Masalların Bize Öğrettiği Toplumsal Cinsiyetler


Bu soruyu kızım bana sorduğunda epey küçüktü. Bütün çocukların okuduğu masallardan o da okuyor ve böyle garip bir soru sorarak beni şaşırtıyordu. Ben de ona "kızım, bu prenses çok temiz ve güzel olduğu için ona öyle bir ad koymuş olmalılar" demiştim.

Yoksa bu klasik masal bize toplumun belirlediği kız cinsiyetine belli görevler mi yüklüyordu? Ne de olsa pamuk prenses masum, zavallı, güzel mi güzel bir mağdureydi. Onun yedi tane cücenin evinde kalabilmek için bir takım ev işlerini yapması gerekiyordu. Cücelerden biri "elbette bizimle kalabilirsin, ancak temizlik ve yemek yapacaksın" demişti. Ha bu arada cüceler de erkeksi özelliklerinden arındırılmıştı. Çünkü onlar çirkindi. Sonunda da kurtuluşa bir prensin gelip onu öpmesiyle kavuşacaktı. Tabii burada da prensesin hiç söz hakkı yoktu. Hep bir kurtarıcıyı bekliyor ve kurtarıcısına aşık oluyordu. Peki sonra ne oluyordu, mağduremizin evlilik hayatı herhalde masallara laik değildi.:)


Diğer klasik masallara baktığımızda da buna benzer cinsiyet ayrımcılığını görebilmekteyiz. Kül kedisi Sinderella yine çok acılar çeken bir üvey evlatken mutluluğu bir prensin onu beğenip evlenmesinde bulmuştu. Saçlarıyla yedi cihana nam salmış Rapunzel zalim üvey anne tarafından zindana kapatılmış, yakışıklı prensinin onu kurtaracağı anı beklemekteydi. (Bu arada Rapunzel'in geçen yıllarda bir filmini izlemiştim. Bu filmde Rapunzel isyankar ve cesaretli olarak gösteriliyor, zindanından kendisi kaçıyordu.) Kırmızı Başlıklı Kız, kötü yola düşüyor, düştüğü kötü yolda onu bir kurt yiyordu. Bu kurt toplumun -kötü- yoldaki kadınların düştüğü durumları simgeliyordu. Kurdun cinsiyeti de erkekti.

İşte onlara verilen bu isimler de onların bu saflığını, masumiyetini ifade eden cinsiyetçi bir yaklaşımın sonucuydu. Pamuğun beyazlığı, kırmızı başlıklı kızın kırmızısı toplumun kadınlara yüklediği korunması gereken bir olguydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder